Marketallica blogunun yazarı Özgür, Bulaşıcı Delilik blogunda (çalıştığı ajansın blogu) "Bir şeyler protesto et" diye bir ‘trend’den bahsediyor.
Markaları kişiliğinin parçası olarak görmek yeterli değil, aynı zamanda markayla hayata karşı birşeyleri protesto et…
İnsanları bir şeyleri protesto etmeye davet etmek, bir ‘trend’ olabilir fakat yaptığımız, aldığımız bir çok şey zaten bir protesto değil mi?
"Büyük bir kitle bunu yapıyor, o zaman ben yapmayacağım." "Kimse umursamıyor, ben umursayacağım." hep söylediğimiz şeyler.
Peki bir marka bundan başka nasıl faydalanabilir?
Belki bir tarafı tutarak.
‘Savaşa Hayır’ diyerek, ‘Kürtaja Evet/Hayır’ diyerek, ‘Haksızlığa Hayır’ diyerek…
Peki taraf tutmaya kaç marka cesaret edebilir? Cesurca, "Görüşlerimden dolayı herkesin markası olamayabilirim ama benim görüşüm şu." diyebilmek?
Hiçbir taraf tutmayan insan, korkak insan değil midir? Taraf tutamayan marka korkak marka mı olur?
[Farketing notu]: Korkmamız gereken herkese hitap edememek değil, herkese hitap etmek olmalı.