İhsan Elgin kimdir?
İş modeli stratejisti
Türkiye’deki lider firmalara, girişimcilik dönüşümü konusunda destek veren Core Strateji’nin kurucusu. İş Girişim’de, yönetim kurulu üyesi.
ABD’de Climateminder isimli tarım teknoloji girişimini kurdu ve sattı (‘exit’). Öncesinde, Aygaz’da çeşitli yönetim seviyelerinde göre valdı.
İş modeli ve inovasyon, Kurumsal Girişimcilik ve Yalın Yönetim konularında Özyeğin Üniversitesi’nde ders veriyor. Finans ve perakende sektörlerinde, melek yatırımlar yaptı.
Bir gün uyanıp sahip olmadığınız bir yetenek sahibi olabilseydiniz, bu yetenek ne olurdu? (Süper güçler dahil)
Zamanda yolculuk yapabilmek! İnsanın hayatında kontrol edemediği, satın alamayacağı ve değerini yeterince bilemediği en önemli değerlerin başında zaman geliyor.
Nasıl bir başarısızlık (eğer yaşadıysan), gelecekte başarılı olmanızı sağladı? Veya favori bir başarısızlık hikayeniz var mı? Size ders olmuş bir hikaye…
Başarısızlıklar konusunda önemli tecrübelerim var. Çok deneme yapan biri olduğum için çok da başarısızlığım oldu. Onların kombinasyonu beni bugüne getirdi.
Ama burada önemli olan başarısızlık değil
başarısızlıktan çıkarılan dersler.
Başarısız olduktan sonra bundan ders çıkarmadığınız zaman başarısızlık sizi başarıya götürmüyor. Kurumsal hayat sonrası ilk girişimcilik tecrübem Seramatik şirketiydi. MBA eğitimimde hazırladığımız iş planını tamamen uygulama hayali ile başlayıp 1 yıl sonunda başladığımız yerde olmamız benim en değerli başarısızlığımdı. Ürün istediğimiz gibi çalışmadı, satış hayal ettiğimize yaklaşmadı ve paramız bitti.
Eğer kristal bir küre, size kendinle, hayatınızla, geleceğinizle veya herhangi bir konuyla ilgili size 1 şey söyleyebilseydi, neyi bilmek isterdiniz?
Ölümden sonra ne olduğunu öğrenmek isterdim. Yaşamımı yeniden tasarlamamı sağlardı!
Evinizde yangın çıktı, sevdiklerinizi (ailen, evcil hayvanların vs) kurtardıktan sonra, tek bir şeyi kurtarma imkanınız var. Neyi kurtarmak isterdiniz? Neden?
Eskiden olsa bilgisayarımı derdim ama bulut çözümler sağ olsun artık sorunun cevabı değişti. Kitaplarımı, anısı olan değerli hediyeleri ve beni tanımladığını düşündüğüm kıyafetlerimi alırdım.
Internetten alışveriş yapıyor musunuz, e-ticaret sizce küçük esnafın ne kadar hayatına girecek?
Genelde çok alışveriş yapan biri olmadığım için internetten de az alışveriş yapıyorum. Esnaflar için, özellikle kolay alıp satılabilen emtia (mal/hammadde gibi) satanlar için hayat çok zorlaşacak. Ticaret dijitale kayacak ve yeni ticarette bu esnaf grubumuzun, ürünü depolayan ve dağıtan oyunculara dönmesini bekliyorum.
Ama butik ürünler yapanlar veya müşterisi ile çok farklı ilişki kurabilenler hayatlarında devam edebileceklerdir. Bu grupta ya kendi dijital ortamını yaratacak ya da pazar yerleri ile internette yer alacaklar.
Yaptığınız en iyi yatırım ne? (Zamanla alakalı olabilir, parasal bir şey olabilir, eğitim olabilir…)
Bugüne kadarki sırasıyla en iyi üç yatırımım; İzmir’den İstanbul’a gelmek, Executive MBA yapmak ve kurumsal hayatı bırakarak girişimci olmaktı. İstanbul’a gelerek dünyamı büyüttüm. EMBA ile bir şirketin tamamına hakim oldum, yönetici yetkinliklerim gelişti ve çok değerli arkadaşlarım oldu. Girişimcilik ile kendimi daha iyi tanıdım ve liderliği öğrendim.
Son 5 yılda, en çok hangi yeni düşünce, alışkanlık veya davranış biçimi hayatınızı değiştirdi?
İş hayatında en çok, iş modeli ve müşteri odaklı, tasarımsal düşünme tarzı beni etkiledi. İş yapış açısından da MVP (minimum viable product) metodlarıyla deneysel çalışma diyebilirim.
Özel hayatımda ise ‘mindfullness’ akımı bende yönlendirici oldu.
İş dünyasına girmeye hazırlanan veya yeni atılmış olan gençlere ne tavsiyede bulunursunuz?
Hayatlarının ilk 5 yılını kendilerini ve neye yakın olduklarını anlamaya harcamalılar. Üretmeyi mi yoksa var olanı yürütmeyi mi?, Kurumsal şirketleri mi yoksa daha küçük, samimi ve çevik şirketleri mi? Müşteriye dokunmayı mı yoksa masa başında çalışmayı mı seviyorum? gibi sorulara kendi cevaplarını bulmalılar.
İkinci 5 yılda ise keşfettikleri alanda öğrenmek, tecrübe kazanmak ve çevre edinmek için kendilerine yatırım yapmalılar.
Bunları yaparken unutmamaları gereken tek şey:
Zamanımızı nasıl değerlendirdiğimiz gelecekte kim olacağımızı belirler.
Bu yüzden neye ve kime zaman harcadığınıza odaklanın.
Gençken en büyük yatırımınız zamanınız ve enerjiniz. Her zaman neden buna zaman harcıyorum ve bunun bana faydası nedir sorusunu kendinize sorun. Bizim kültürümüzde öğretildiği gibi bunu bencillik olarak düşünüp zamanınızı sadece başkaları için veya onların sizden beklentileri için harcamayın.
Son olarak fırsat maliyeti (opportunity cost) konseptini aklınızdan çıkarmayın.
Bir şey vakit harcarken başka bir şeye
vakit harcama şansınızı
kaybettiğinizi unutmayın.
O nedenle “Buna değer mi? sorusunu sormayı atlamayın.
Sizi çok etkilemiş, herkese önereceğiniz bir kitap var mı? (iş kitabı, roman, şiir… herhangi birisi olabilir.)
Siddhartha bugüne kadar beni her okuduğumda ciddi etkileyen önemli kitaplardandır. Çünkü ne yaparsanız yapın belli bir evrimi, kendinizin iyi ve kötü yönlerini deneyimlemekten kaçışınız olmadığını en iyi anlatan kitaptır. Her 10 yılda bir yeniden okunmasını tavsiye ederim.
Kendi sektörünüze özel (girişimcilik, yatırımcılık, yöneticilik, liderlik, danışmanlık) duyduğunuz kötü bir tavsiye var mı?
Bu konuya genel bir cevap vermeyi daha doğru buluyorum. Kişilerin kendi ve başına gelmiş bir olaya dayalı verilen spesifik tavsiyeleri doğru bulmuyorum. Çünkü her olay ve zamanın kendine ait koşulları vardır. Bu nedenle tavsiye almaya odaklanmamak gerektiğini düşünüyorum. Önemli olan aynı yoldan geçmiş kişinin deneyimini dinlemek ve o deneyimden kendinize özel bir çıkarım yapmaktır.
Herhangi bir takıntınız, alışkanlık veya bir huyunuz var mı?
En azından çevreme göre takıntısı bol bir insanım. Ama takıntım vardan ötesi dönemsel olarak bir konuya kendimi kaptırdığımda, ne olursa olsun o kurallarının dışına kimse ve hiç bir şey için çıkmıyorum. Mesela son dönemdeki takıntılarım 8 saat beslenip 16 saat beslenmemeyi içeren yarı oruç düzeni ve haftada 5 gün spor yapmak.
Kafanız karıştığında, odaklanamadığınızda veya her şey üzerinize doğru geliyor gibi hissettiğinizde ne yaparsınız? (Kendinizi nasıl rahatlatırsınız veya bu ruh halinden nasıl çıkarsınız?)
Yürüyüşe çıkarım. Zihinsel olarak zorlanıldığında mevcut odak noktasından ayrılıp farklı odaklara kaymanın zihni yeniden konsantre ettiğini düşünüyorum. Bunun için de en iyi eylemin yürüyüş olduğuna inanıyorum. Hem odağı dağıtıp zihni rahatlatıyor, hem de kan dolaşımı hızlandırıp beyne daha çok kan gitmesini sağlıyor :)
Fotoğrafınızla birlikte anılmasını istediğiniz, hayata bakışınızı (en azından bir yönünüzü) anlatan bir söz paylaşabilir misiniz? (Sevdiğiniz bir söz, alıntı…)
Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür… Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür… Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür… Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür… Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür… Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür… Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür.
– Gandhi
Bu röportaj Farketing Sohbetler’in bir parçasıdır. Farketing Sohbetler hakkında daha fazla bilgi almak için burayı, tüm sohbetlere bakmak için ise burayı tıklayabilirsiniz.