İskoç filozof David Hume, ilişkilendirmeyi 3 prensipte açıklıyor, pazarlamaya dair fikirler var içinde:
Benzerlik
Yeşil doğaldır, yeşil araba doğayı korur.
Yer ve zaman olarak aynı yerde bulunma
2 şey aynı zamanda aynı yerde bulunuyorsa bunlar alakalıdır. Sponsorluklar bu fikir üzerine kurulu.
Nedensellik
Açıklamaya anlamaya çalıştığımız bir olayı, geçmişten bildiklerimizle ilişkilendirmedir. Portakal-turuncu. Portakal-meyve. Portakal-vitamin. Rasyonel tüm kararlarıımız bu neden sonuç ilişkisiyle alakalı. Başka bir deyişle her şeyi daha evvelden bildiklerimizla anlatmaya çalışıyoruz.
Yapaılan araştırmalar gösteriyor ki, insanlar YEMEK kelimesini okuyup arkasından ÇOR…. kelimesini tamamlamak istediklerinde akıllarına “Çorum” değil “Çorba” geliyor. ŞEHİR kelimesini okuduklarında da tam tersi.
Şüphesiz bir şeyler görünce, duyunca aklımıza bir değil bir sürü ilişkili fikir geliyor. Çoğunu neden düşündüğümüzün farkında olmayı bırakın, düşündüğümüzün dahi farkında değiliz.
Belki de iyice düşünmemiz gereken:
İnsanlara, markamızın ne sunduğuna göstermeden önce, neyi hatırlatıyoruz / çağrıştırıyoruz?