Profesyonel bir koşucu yarış öncesi performansını artırmak için ne gerekiyorsa yapar. İyi beslenir, güç antremanı yapar…
Sadece son günlerde değil elbette. Sürekli çalışır.
Zamanı geldiğinde en iyi performansı göstermek için.
Aktör, balerin, futbolcu, performans sanatçısı… hepsi sürekli antreman yapar. İşlerini en iyi şekilde yapmak, başarılı olmak için. Sürekli tekrar, sürekli sıkı çalışma.
En iyi performanslarını ortaya koymak için.
Peki biz?
Bir sunuma girmeden veya bir iş görüşmesine girmeden belki biraz çalışıyoruz ama işimizi yaparken veya önemli bir konuda sevdiklerimizle konuşmadan önce?
Liderlik yaparken? Davet edildiğimiz bir toplantı öncesi? Müşteri çağrılarına yanıt verirken? Çocuğumuza bir şey öğreteceğimiz zaman?
Belki de, işimizde iyi olmanın sadece tecrübeyle alakalı olduğunu sanacak kadar naifiz.
Patronumuzla yarın yapacağımız konuşma, müşterimize atacağınız e-posta, işe yeni başlamış yeni elemana anlatacaklarımız, hepsi birer performans. Hepsi gelişime açık.
Her şeyin birer performans olduğunun farkına varıp, daha fazla tekrar etmeliyiz, daha fazla çalışmalıyız.
Performansımızı ancak hazırlanarak, iyi yapmamız gereken kısmı tekrar tekrar çalışarak iyileştirebiliriz.
[Kendime not: Tüm işlerini, tüm davranışlarını, yarın önemli bir kalabalığa yağacağın bir sunum gibi düşün. Ne yapıyorsan yap, sürekli hazırlan, sürekli iyileştir.]