Alper Akcan kimdir?
Girişimci / Melek Yatırımcı / Iron Man
Turkcell’de beklentileri gerçekleşmediği için girişimciliğe yöneldi. (O dönem yaşadıklarına her gün şükrediyor.) Mikro Ödeme isimli şirketi kurdu.
Önce yatırım aldı, 2014 yılında da şirketini dünya devi Wirecard’a sattı. Şu an aynı şirketin yönetim kurulunda ve daha birçok şirketin de yatırımcısı/girişimcisi.
Nasıl bir başarısızlık (eğer yaşadıysan), gelecekte başarılı olmanızı sağladı? Veya favori bir başarısızlık hikayeniz var mı? Size ders olmuş bir hikaye…
Olmaz mı? Bir sürü. Ama en hayırlısı Turkcell’de çalışırken terfi alamamış olmam. O zaman kendime farklı bir yol çizmek, konfor alanımdan ayrılmak zorunda hissettim. Bugün beni ben yapan bu olaylardır.
Bir gün uyanıp sahip olmadığınız bir yetenek sahibi olabilseydiniz, bu yetenek ne olurdu? (Süper güçler dahil)
Yetenek diye sorarsan ikna kabiliyeti derdim. En çok ihtiyaç duyduğum, en büyük yeteneklerden birisi bu bence. Ama özel güç olarak sorarsan, ne kadar yaşayacağımdan bağımsız, son günüme kadar hep sağlıklı olmayı dilerim.
Eğer kristal bir küre, size kendinle, hayatınızla, geleceğinizle veya herhangi bir konuyla ilgili size 1 şey söyleyebilseydi, neyi bilmek isterdiniz?
Hiçbir şey. Sonunu bildiğin uzun bir film ne kadar eğlenceli olabilir ki?
Evinizde yangın çıktı, sevdiklerinizi (ailen, evcil hayvanların vs) kurtardıktan sonra, tek bir şeyi kurtarma imkanınız var. Neyi kurtarmak isterdiniz? Neden?
Eşyalarıma çok bağlıyım ama hiçbiri vazgeçilmez değil. Dolayısıyla en pahalı olanı kurtarmak isterdim ki satıp parasını yiyebileyim.
Internetten alışveriş yapıyor musunuz, e-ticaret sizce küçük esnafın ne kadar hayatına girecek?
Çok. Küçük esnaf eğer interneti sadece sipariş/tahsilat olarak görürse hiç bir şey değişmez. Başarılı da olamaz. Internetle beraber erişim, genişleme, maliyet azaltma, farklı servisler sunma fırsatlarını da görebilirlerse, işte o zaman çok şey değişir. Bugünkü küçük esnafın çoğu bunu göremiyor bence. Yeni küçük esnaflar türeyecek ve onlar tüm modellerini internet üzerine kurup başarılı olacaklar.
Yaptığınız en iyi yatırım ne? (Zamanla alakalı olabilir, parasal bir şey olabilir, eğitim olabilir…)
Kendime yaptığım yatırımlar: blog yazmak için ayırdığım zaman, eğitimim için yaptığım zaman/emek, spor yapmam, meditasyon yapmam ve yeni yerler gezmem, keşfetmem. Ufkumu açan her yatırım, geri dönüşü yüksek olan yatırımdır.
Son 5 yılda, en çok hangi yeni düşünce, alışkanlık veya davranış biçimi hayatınızı değiştirdi?
Birkaç tane aslında:
- Insanlarla daha çok sosyalleş. Çok farklı kesimden, çok farklı düşünceden insanlarla… Zira gerçek zenginlik budur.
- Spora ayırdığın zaman kendine ayırdığın kaliteli zamandır.
- Hiç kimseyi yadırgama, hiçbir olaya şaşırma. Her şey bir sebepten dolayı oluyor. Bunları sorgulama, kabul et ve kendi duruşunu kendin belirle.
- Sabırlı ol: bunu yapmam gerektiğini biliyor ama yapamıyorum. Yani değiştireceğim davranışlardan birisi.
- Hayır demeyi öğren: diğer değiştirmem gereken davranış biçimi. En zoru benim için.
Bir de hep sahip olduğum ve asla kaybetmek istemediğim davranışlarım var:
- Merak et, sorgula. Gelişim meraktan gelir, soru sormaktan gelir. Kendimi bildim bileli böyle birisiyim.
- Dene, tecrübe et. Denemeden asla bilemezsin. Denemek bazen zarar da verebilir ama “acaba” veya “keşke” demek hayattaki en toksik düşünce bence.
- Hep pozitif ol, iyimser ol. Her şeyin iyi olacağına inanmak, karamsar olmaktan çok daha faydalıdır. Her şey zaten olacağına varır, ama senin olayları görme ve kabul etme şeklin, senin mutluluğunu belirler.
İş dünyasına girmeye hazırlanan veya yeni atılmış olan gençlere ne tavsiyede bulunursunuz?
Birkaç tane sayabilirim:
- İnsanları dinlemeyi, anlamayı öğrensinler. Herkes çok zeki. İş dünyasında önemli olan, zeki insanları bir araya getirip, harmoni içerisinde çalıştırmayı sağlamak.
- Gelişime, değişime ve öğrenmeye hep açık olmaları lazım. İş hayatında bazı başarılar elde edebilirler, bu onların sürekli başarılı olacakları anlamına gelmez. Hatta bir sonraki adımlarında başarısız olma ihtimalleri daha yüksek olacaktır. Onun için kişisel gelişimi asla yavaşlatmamaları gerekir.
- Nazik ol, alçak gönüllü ol ve karşılık beklemeden vermeyi yaşam biçimi haline getir. İyilik yapmak karşılık beklendiğinde çirkin, beklenmediğinde ise çok erdemli bir davranış. Hayattaki en önemli amaç, başarılı olmak, çok para kazanmak vs gibi şeyler değil, iz bırakmak olmalıdır. Diğerleri zaten gelir geçer.
Sizi çok etkilemiş, herkese önereceğiniz bir kitap var mı? (iş kitabı, roman, şiir… herhangi birisi olabilir.)
Bir çok ama girişimci olarak ilk adımı atmama neden olan kitap tek; The Dip – Seth Godin. Çok kısa ama şamar gibi gelen bir kitap.
Kendi sektörünüze özel (girişimcilik, yatırımcılık, yöneticilik, liderlik, danışmanlık) duyduğunuz kötü bir tavsiye var mı?
Bolca. Ama en çirkinleri genelde aç gözlülükle gelen tavsiyeler. Kazanmak için sert olacaksın, kimsenin gözünün yaşına bakmayacaksın, alabildiğinin en çoğunu alacaksın, masada para bırakmayacaksın, kimsenin seni kullanmasına izin vermeyeceksin gibi, aslında kişinin özgüven eksikliğinden kaynaklanan tavsiyeler. Bu bir maç değil, kazanmak/kaybetmek göreceli. İnsanlar senden nefret ederse, asıl kayıp budur.
Herhangi bir takıntınız, alışkanlık veya bir huyunuz var mı?
Var tabi. Her zaman önce sağ tarafımı kullanırım, çorap, ayakkabı, eldiven, adım vs… Çift sayı takıntım var, taneli ne yersem çift sayıda yerim, zeytin, erik, kiraz vs…
Kafanız karıştığında, odaklanamadığınızda veya her şey üzerinize doğru geliyor gibi hissettiğinizde ne yaparsınız? (Kendinizi nasıl rahatlatırsınız veya bu ruh halinden nasıl çıkarsınız?)
Eskiden sadece uyurdum. Şimdi meditasyon yapıyorum. Şiddetle tavsiye ederim. Herkes denesin isterim. Denesinler, beğenmezlerse devam etmesinler. Hiçbir kayıpları olmaz. Ama işe yararsa bana çok teşekkür edecekler.
Fotoğrafınızla birlikte anılmasını istediğiniz, hayata bakışınızı (en azından bir yönünüzü) anlatan bir söz paylaşabilir misiniz? (Sevdiğiniz bir söz, alıntı…)
Hayatımı değiştiren bir söz yok ama çok beğendiğim ve kabullendiğim bir yaklaşım var; Winston Churchill söylemiş: “A pessimist sees the difficulty in every opportunity; an optimist sees the opportunity in every difficulty“. İlk duyduğumda Churchill’den olduğunu bilmiyordum. Ama bu yaklaşım hayatı çok kolaylaştırıyor, ayrıca hep sizi ayağa kaldırıyor.
Bu röportaj Farketing Sohbetler’in bir parçasıdır. Farketing Sohbetler hakkında daha fazla bilgi almak için burayı, tüm sohbetlere bakmak için ise burayı tıklayabilirsiniz.
twitter’da takip et: cturanli