Teoride cinayet davalarında karar, eldeki kanıtlara bakılarak verilir. Örneğin sanık, cinayet anında başka bir yerde olduğunu ispatlayabiliyorsa, geçmişi ne olursa olsun masumdur. Bunun tartışılacak bir yanı yoktur.
Öte yandan, çok net delillerin olmadığı durumlarda sanık, tamamen subjektif olarak yargılanır. İki örnek düşünelim, birisinde sanık daha evvelden hapiste yatmış bir katil, diğerinde ise 60’lı yaşlarında herkes tarafından sevilen sayılan bir kadın. Katil hangisi sorusunun yanıtı, bu kişilerin geçmişiyle alakalı olmasa da, hepimizin nasıl karar vereceği çok açık. Sonuçta ikisi de aynı suçu işlemiş olsa da, 60’lı yaşlarda olanın, daha az ceza alma olasılığı çok yüksektir. Bununla ilgili bir çok örneği kitaplarda, vakalarda bulabiliriz.
Pazarlamada da durum çok mu farklı? Çocuklara yatırım yapan, ağaç diken… güçlü bir hikayesi olan bir markanın diğerlerine göre şansı çok daha yüksek.
Seth Godin’in yeni kitabı ‘All Marketers are liars‘ bunu anlatıyor. İşte, kitabın nasıl olabileceğiyle ilgili bilgi edinebileceğiniz websitesinin linki.