Futboldan pek anlamam ama beyzbolla ilgili okuduğum gerçek bir hikayeyi (Monyeyball kitabından) futbolla ilgiliymiş gibi anlatacağım. Böyle anlatacağım çünkü hikayenin anlaşılması için beyzbolun kurallarını anlatmak daha zor geliyor. İşte orjinaline sağdık kalınmış uydurma hikayem:
Yıllar önce, Artvin İdman Yurdu Spor’un sahibi Halil Soylu (uydurma isim), Boğaziçi Üniversitesi İstatistik bölümünden bir kaç istatistik manyağını çağırıyor. Hangi oyuncu istatistiklerinin golle ilişkisi olduğunu bulmalarını istiyor. Analizler yapılıyor bazı sonuçlara varılıyor. Artvin Spor öğrenilen bilgiyle hangi tip oyuncuları alması gerektiğini anlıyor.
Diğer takımlar, en çok gol atan, en skorer futbolcuları ararken, Artvin Spor, en iyi pas veren, en iyi orta yapan oyuncuların maçın skorunda daha etkili olduğunu tespit ettiği oyuncuları alıyor. Az bütçelerini değeri anlaşılmamış bu oyunculara harcayarak, yıllarca 1.ligde mücadele ediyor.
Siz neyi ölçümlüyorsunuz, pazar payını mı, karlılığı mı, müşterinin bugünkü değerini mi, yarınki değerini mi…?