İş yerlerindeki genel kanı, her zaman en etkili olana yani yukarıdaki insanlara oynamak. Eğer yöneticisi beni tutuyorsa, alttakiyle aramın o kadar da iyi olmasına da gerek yok.
Pazarlamada da aynı kanı yaygınlaşmış durumda. Son günlerin popüler pazarlama yaklaşımı, kulaktan kulağa pazarlamada mesala. Sosyal çevresi gelişmiş olanlar, söyledikleri dikkate alınan önemli şahıslar… kulaktan kulağa pazarlamanın hedefi olarak görülüyor.
Oysa, bu etkili, sosyal, çok önemli kişiler, kararlarını dışarıdan gelen tanıtımlara göre yapmıyorlar. Çoğu kez, sosyal çevresi çok da geniş olmayan, önemli mevkide olmayan, sıradan, aramızdan insanlara soruyorlar. "Sen ne düşünüyorsun?"
Bir kaç ay önce bölüm başkanımız beni çağırdı. "Şu departmandaki kişinin performansı hakkında ne düşünüyorsun, yöneticisine geri bildirimde bulunacağım."
Tanıtım için şüphesiz etkili insanları bir kitleyi ikna etmek önemli ama unutulmaması gereken, insanlar kararlarını etraflarına sorarak veriyorlar.