Harvard Business Review‘deki bir araştırmaya göre:
İki psikolog, 48 denekten tenis turnuvası veya final sınavına girmek üzere olan 60 hayali insanı yeterlilik bakımından değerlendirmelerini istiyor. 48 denek 2 bilgiye ulaşıyorlar. İlk, bu kişilerin performans tahminlerini (sınavdan kaç alacakları veya turnuva skorları) duyuyorlar. Ardından ise, bu kişilerin gerçek performansları (sınavadan gerçekte kaç aldıkları, turnuva sonuçları.) görüyorlar.
Sonuç: 48 denek, kendi performansını iyi tahmin edenleri, kötü edenlere göre daha yeterli bulmuşlar. Gerçek sonuçları görmelerine rağmen. Üstelik, iyimser olup çok kötü sonuç alanları, kötü sonuçlarını doğru tahmin edenlere nazaran 2 kat daha yeterli bulmuşlar.
Özetle, başarılı olmak için, yatırım almak için, terfi etmek için, kendimize güvenimizin yüksek olması veya kendimize güveniyor görünüyor olmamız gerekiyor.
Tamam işimizi çok iyi yapalım, çok çalışalım ama insanların bizi nasıl gördüğüne de yeterince kafa yoralım.