Yazdığım kısa pdf dökümanı için bir çok motive edici eposta aldım. Teşekkür ederim.
Bahsettiğim konu direkt ‘kulaktan kulağa pazarlama’ değildi fakat oraya bağlamak gerekirse,
2 grup pazarlamacı görüyoruz:
- Kulaktan kulağa pazarlamayı televizyon gibi bir kanal olarak görenler.
- Kulaktan kulağa pazarlamayı pazarlamanın ruhu olarak görenler.
Dökümanda 2.sinden bahsediyorum aslında, “Sohbetlerimize girecek neyi var markanızın?” diye soruyorum.
Öte yandan, kulaktan kulağa pazarlamayı ‘deneyen’ birinci gruba da çok saldırmamak lazım. En azından deniyorlar. Denemek anlamaya giden en iyi yol olabilir değil mi?
Okumadıysanız (aynı döküman) aşağıda: