İş yerlerinde fikir alışverişi yaptığımız kişiler genellikle yakın olduğumuz kişiler. Çok sık sorduğumuz soru: "Sence, bu nasıl olmuş?", "Şöyle olsa iyi olur mu?"…
Neyi nasıl yapmalıyız sorusuna kendi düşüncelerimize ve çevremizden gelen yanıtlara göre karar veriyoruz.
Gerçek 1: Hepimiz (çoğumuz) kendimize benzer insanlarla arkadaşlık yapıyoruz, sohbet ediyoruz. Sevdiğimiz insanlar, bizi seven insanlar, fikirleri ve değerleri bizimle örtüşen insanlar.
Gerçek 2: Fikir sorma eylemi çoğu zaman, doğruyu bulmaya değil, kendi fikrimizin doğruluğuna odaklı. Dolayısıyla doğruluğu araştırılan fikir, sadece "Ne düşünüyorsun?" şeklinde değil, fikrin seçilmesi için yönlendirici şekilde sunuluyor. Kendi fikrinin kabul edilmesini istemeyen bir insan neden fikrinin doğruluğunu araştırsın ki?
Gerçek 3: Bir çok işte, müşterilerimiz bizim arkadaşımız olacak insanlar değil. Fikirleri, yaklaşımları, değerleri farklı. Çoğu zaman. Zaman zaman.
Gerçek 1 + 2 + 3 = Bizi seven veya bize benzeyen insanlar ufak bir yönlendirmeyle bizim istediğimiz yönde fikir beyan ederler.
Yukarıdaki gerçeklerin doğruluğunu kabul edersek, yeni fikirler, yeni bakış açıları için doğru adres, yakın arkadaşlarımız ve yakın çevremiz değil, diyebilir miyiz?