Ali Karabey ile sohbet

Sabah kahvaltısında bir yumurta olsaydın, ne olurdun?
Niye?

Scrambled. Ben öyleyim, hayat da biraz öyle. Tekdüze değil. Süt var, peynir var, kafana göre başka denemeler de yapabiliyorsun… 

Hedef koymak kolay ama doğru alışkanlıklar olmadan hedeflerimize ulaşamayız?
Doğru yanlış, neden?

Doğru tabii ki. Ama benim için çok kolay değil. Günlük bazda, hatta saatlik bazda hedeflerim değişebiliyor. Hedeflerimi gerçekleştirmek konusunda çok iyi değilim aslında. Kafam karışıktır. Bundan hoşlanan bir insanım. Numan’la olan ortraklığım bu yüzden iyidir. Ben daha dağınık, o toparlayıcı. İkisi bir arada olunca iyi bir ekip oluyoruz.

Başkalarının beni nasıl gördüğü önemlidir?
Doğru, yanlış, neden?

Ne doğru ne yanlış. Sokaktaki insanları takmıyorum. İşimi yaparken, birlikte çalıştığım insanların ve ailemin, karımın, ortaklarımın nasıl gördüğü önemli.

Geçmişim benim geleceğimi belirler?
Doğru, yanlış, neden?

Hayır. Öyle olsa, bankacılık yaptım, Amerika’da yaşadım. Yaptıklarımın şu anda yaptığım işle çok az ortak noktası var. Tabii ki, belli alışkanlıklar değerler o zaman edindiğim, bunlar devam ediyor. 

Birçok ters, yanlş giden şeyler ile buradayım. Düz gidenlerle değil. Bankacılık yapıyordum. Şu anda yaptığım işe teknoloji vs diye baktığımda… üniversite hayalimde gayrimenkul vs aile işi devralıp Türkiye’de hayat kurmak vardı. Çok farklı ilerledi.

Maslow’un hiyerarşisinde kendini nerede görüyorsun?
Hayatta kalma, saygı, iz bırakma?

İz bırakmayı hiç düşünmedim. Hep keyif alarak çalıştım. Ciddi işler yaptım, iyi paralar kazandım yaşıtlarıma göre ama amacım iz bırakmak olmadı.

Keyif almak, katma değerli işler yapmak istiyorum. Günlük bazda şaşırmak. Yeni bir teknoloji, yeni bir yaklaşım keşfetmek. Muhakkak birilerine bir iz bırakıyorumdur ama bunun peşinde değilim.

Amacım sahiden güzel işler yapıp, keyif almak.

Bu dünyada birisiyle yemek yiyebilseydin, kiminle yemek yemek isterdin?
Yaşayan birisiyle

Erdoğan’la. Çünkü hiçbir  ortak noktamız yok. Tamamen zıtım. Söylemlerine yaptıklarına. Kimse olmadığı zaman nasıl bir insan diye merak ediyorum. 

Senin için mükemmel bir gün ne demek?

Dinç kalktığım. Boğaza bakarak kahve içtiğim. Çocuklarımı duyduğum, sevdiklerimle vakit geçirdiğim. Şirketlerle tanıştığım. Yeni yeni. Tekrar tekrar şaşırdığım. İyi bir spor yapabildiğim. Dostlarla muhabbetle devam eden. Güzel bir kitap, tatlı bir uyku.

Arkadaşlıkta en çok neye önem verirsin?

Dengeye. Her türlü ilişkinin dengenin ne kadar önemli olduğunu 40’ımdan sonra öğrendim. Arkadaşlıkta, ortaklıkta, sevgilide. Verdiğime değer veren. Karşılığını verebilen. Verdiğime en azından değer vermeye çalışan. Karşılığını bir şekilde veren. Uzun süre konuşabildiğim, bana değer katabilen. Gerektiğinde dinleyen, susan. Sarıl ağla… dengeli olmasını istiyorum…

Çoğu arkadaşım birbirini tanımaz. Hepsiyle çok keyif alarak zaman harcarım. 

Bir gün uyanıp bir yetenek sahibi olsaydın? Bu ne olurdu?

Unutmamak isterdim ama istediğim şeyleri.

Belirli know-how’ları, öğrendiklerimi istersem unutmamak. Kaybetmemek.

Kristal bir küre herhangi bir konuyla ilgili 1 şey söyleyebilseydi, neyi bilmek isterdin?

Yeni kurulmuş veya kurulmakta olan, Türkiye’den çıkacak bir sonra unicoru bilmek isterdim. Çünkü para koyacağım.

fktg: Yatırımcıya böyle soru sorarsan bunu söyler tabii.

twitter’da takip et: cturanli

Yaptığın en iyi yatırım ne?

Ben. Kendim. Şanslarımı iyi kullandım, elime geçen fırsatları değerlendirme konusunda iyi değerlendirdim. Amerika’ya gitmem çok iyi bir yatırımdı, bankacı olmak o da. Kuzenim Amerika’da okuyordu, benim için büyük abi gibiydi, ben de onun üzerine kendimi ikna ettim sanırım. Aklımı, sınırlı becerilerimi çoğu zaman doğru yerlerde kullandım.

Evinde yangın çıktı, sevdiklerini kurtardıktan sonra, tek bir şeyi kurtarma imkanın var.
Neyi kurtarmak isterdin, neden?

Kitaplarım olabilir. Kitapların yenileri alınabilir ama içlerinden bir not veya anılarımı hatırlatan bir şey çıkabilir.

Son 5 yılda hangi düşünce… hayatını değiştirdi?

Jujitsu yapmak… Kaosta rahat olma felsefesi. Kaosa hazırlıklı oluyorsun, antrenmanın o yönde.

Hayatın bir çok alanına uyarlanabiliyor. İyi bir ekibe sahip olmanın, hazırlıklı olmanın önemini öğretiyor..

En büyük keşkem, Jujitsu’ya daha önce başlamamış olmamak. Daha sakin daha iyi bir insan olurdum. 

Gençlere ne tavsiyede bulunursun?

Keyif alınmayan bir şeyin yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. İnsanların gurur duymadığı heyecan duymadığı bir ofise, kendini gerçekleştiremdiği bir gayeye sarılmaması gerektiğimi düşünüyorum. Çünkü tam tersi olduğunda, başarısız olma şansın yok. Akşam rahat uyuyorsun. Maddi başarı ise ayrı.

Şu soruyu sormaları lazım:

Niçin yapıyorsun, para almasan da bu işi yapar mısın bugün?

twitter’da takip et: cturanli

Sizi çok etkilemiş, herkese önereceğin kitap/lar var mı? iş kitabı, roman, şiir… herhangi birisi olabilir.?

Ayn Rand beni çok etkilemiştir 20lerimde. Tabii o zaman bankacıydım, New York’taydım. Hala çok sığınırım bende arta kalan birkaç fikrine.

Salman Rushdie – bütün kitapları.

Yaşar Kemal, baştan sona, Yer Demir Gök Bakır öncelikle.

Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü.

Bütün klasikler; bizdeki kısaltılmışlar değil asıl uzun basımlar, Don Quixote’dan Moby Dick’e. 

Jean Baudriallard, Ömer Seyfettin, Aziz Nesin, Irwin Yalom, Christopher Hitchens…

O kadar çok var ki…

Kafan karıştığında, odaklanamadığında veya her şey üzerinize doğru geliyor gibi hissettiğinde ne yaparsın?

Benim 24 saatim böyle. Kafam dinginken ne oluyor diye merak ediyorum. Kafam iş yapışım çok dağınık. Çok iyi olmam, için çok keyif almam gerekiyor. ADD olan insanlar keyif aldığı anda odaklanabiliyor. Kafam inanılmaz çığırından çıktığında, ne keyif verir, iş dost, kitap veya ağır spor, belki JiuJitsu… ona odaklanıp kendimi dinginleştiriyorum.

Herhangi bir takıntın var mı?

Erken kalkıp erken hayata başlamak. Erken işe başlamak gibi bir takıntım var. 

Kötü bir tavsiye, kendi sektörüne özel var mı?

Anlaşmanın ne önemi var, mühim olan karşındakine güvenmek. Anlaşma olmadan da parayı al yürü.

Türkiye pazarı boş, Türkiye 80 milyon çok büyük fırsat var, teknoloji alanında. 

Niye ortak alıyorsun, tek başına bu yolda yürürsün.

Kodlama öğrenmeye gerek yok verirsin bilene onlar yazarlar.

İyi bir avukata, muhasebeciye verecek paramız yok. 

Nasıl bir başarısızlık, gelecekte başarılı olmanı sağladı?

Üniversitede 3. Sınıfta, MIS okusan iyi olur, geleceğin işi filan dediler. Ben de 1 ders okudum. Korkunçtu, hiç zevk almadım, hocayı sevmedim. Hatta az daha kalıyordum. Üniversite hayatımdaki muhtemelen en kötü dersimdi.

Bir sonraki yaz, işe alım için, ‘recruiter’lar geldi, MIS almış, finans ve ekonomiden anlayan insan arıyorlardı. Beni aldılar. Arthur Andersen Teknoloji Consultation bölümüne. 

Arthur Andersen bir sonraki yıl kurumsal finans bölümüne, teknolojiden anlayan birisini arıyordu. “Sen zaten bizde geçirmişsin zamanını, gel” dediler. 3 yıl sonra şirket kapandı.

Morgan Stanley finans bölümü için MIS de bilen, database yazmayı bilen (kaldığım ders) adam arıyordu.

Böyle böyle 212’yi kurdum.

Allah’ın belası MIS dersi yüzünden.

İnsanlara bir cümle ile mesaj vermek isteseydin ne olurdu?

Duvarımda yazan şey:

INspiration is perishable – act on it

İlham gelip geçicidir, kaybolmadan bir şeyler yap.

Engeller zaten olacak, üzerine çalış, bakalım ne olacak. Bununla uğraşıyorum bu günlerde.

twitter’da takip et: cturanli