Yeni bir iş kurduğumuzda elimizde ne
var? Varsa blogumuzun takipçileri, arkadaşlarımız, ailemiz ve onların
çevresindekiler.
Bir ürün çıkardığınız çevrenizdekilere anlatmaya başladık… Durun.
Bizim ne yaptığınız onların umrunda mı? Bizle ilgili olduğu için
dinleyebilirler şüphesiz. Fakat etraftakilere ulaşmak değil,
etrafımızdakilerin etraflarındakilerine ulaşması değil mi hedefimiz?
Neden bizden bahsetsinler? Şu anda heyecanla bizden mi bahsediyorlar ki bizim ürünümüzden bahsetsinler? Neden tanıdığımız birisinin, tanımadığımız birisine bizim ürünümüzü anlatmasını
bekleyelim?
Kötümser bir tablo çiziyor gibi görünebilirim fakat çoğu arkadaşımızın (çok yakınlarımız hariç) kendilerini çok iyi göstermeyecek bir fikri başkalarına anlatmalarını beklemek hayal. Ağızdan ağıza pazarlama, etrafımızda çok insan var diye değil, anlattıklarımız paylaşamaya değer olduğu için gerçekleşiyor.
[Farketing notu]: Fark yaratmak için daha fazla insana ulaşmaya değil,
yaptığımız işleri daha fazla paylaşmaya değer kılmaya odaklanmalıyız.