çünkü yeni şeyleri daha evvelden öğrendiklerimiz üzerine kuruyoruz.
Restoranın tuvaleti pis ise, mutfağı temiz olabilir mi?
Herkesin yan yana dizildiği standart bir açık ofise girdiğimizde, o firma hakkında önceden oluşmuş bir fikrimiz var.
Bağırarak üzerimize yürüyen birisini görürsek, bunun bir tehdit olduğunu biliyoruz.
Bizim gibi giyinen birisini görürsek bu kişiyle anlaşabileceğimizi düşünüyoruz.
Her şeyi sınıflandırıyoruz. Kafamızın rahat olmasının yolu, kolayca anlamamızı ve güvende olmamızı da sınıflandırma sağlıyor. Benim gibi insanlar, indirim siteleri, moda siteleri, başarılı insanlar, müslümanlar, Y kuşağı…
Bu yüzden, bir mesajımızı iletmeye çalışıyorsak,
1. Mesajımızın ‘görmezden gel’ aşamasını geçmesini sağlayacağız. (Dikkat çekmek)
2. Doğru sınıflandırmaya girmeye çalışacağız. (Konumlandırma)
Yukarıdaki grafik ne kadar anlatıyorsa…