Özellikle sunum yaparken başıma geliyor. Katılımcılar ilgiyle dinlerken bir yerden sonra ilgilerini kaybediyorlar. Önemli bir sunumsa dinleyenlerin davranışlarına bakıp
İlgilerini kaybettiler.
diye düşünmeye başlıyorum.
Tam kelimesi bu değil ama biraz panikliyorum. Aklımdan şöyle şeyler geçiyor:
İlgisini kaybetmiş olan birisine bir şey satamam.
Satış kısmına geçmeden, ilgiyi tekrar kazanmam lazım.
Bunlar sunum sırasında değil öncesinde düşünmeyi tercih edeceğimiz şeyler. Sunum sırasında sunum yapyor olmamız gerek.
Oysa, toplantıya zorla oturmamışlarsa bu davranışların başka bir anlamı daha var:
Anlattıklarınız yeterli geldi ve neden bahsettiğinizi artık çok iyi biliyorum. Daha fazla dinlememe gerek yok.
Bu varsayım doğru bile olsa, yani gerçekten daha hepsini anlatamadan anlamış bile olsalar, bu konuda bir şey yapmamız lazım.
Ne yapmamız gerektiği basit, nasıl yapılacağı ise her zamanki gibi net değil.
Ne? Bildikleri bir konuysa, hatta bilmedikleri bir konuysa da, anlattıklarımızı daha ilginç bir şekilde sunmamız gerekiyor.
Nasıl? Belki bir hikaye anlatarak, belki çarpıcı konuları başta söyleyerek, belki sunumun sonunda söyleyeceklerimizi beklemelerini sağlayacak bir şeyler bularak… Karar verme sırası geldiğinde, ilgilerini kaybetmemişlerse alıyorum demeleri daha olası olduğu için.
Meditate on this!
twitter’da takip et: cturanli